B'ölüm-60-(59.bölümden devam)

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑B'ölüm -LX-๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑(59.blmdn dvm)

Bir başka efsaneye göre Thetis, Akhilleus bebekken onu kendisi gibi ölümsüz yapabilmek umuduyla Styx nehrine batırıp çıkardı. Bu işi yaparken bebeği topuğundan tuttuğu için Styx nehrinin suları oraya etki edememiş ve vücudunun heryeri yaralanmaz olan Akhilleus'un tek yaralanabilir yeri böylece topuğu kaldı. Yarı at yarı insan efsanevi Kheiron'un yanında yıllarca kalan Akhilleus'a Kheiron'un karısı da baktı. Kheiron Akhilleus'u, avladığı arslan, domuz ve kurt ilikleriyle besliyordu. Bu yüzden daha ufakken bile en ağır mızrakları, kılıçları bile kaldırabiliyordu. Akhilleus Kheiron'dan binicilik, at yetiştirme, araba sürme, saz çalıp söyleme, güzel konuşma, her türlü silahsız ve silahlı savaş tekniği, kargı atma ve koşma konusunda dersler aldı. Aldığı bu eğitimlerle Akhilleus, çağının tüm yiğitlerinden üstün bir konuma geldi. Kheiron ona ayrıca acıya dayanmayı, yalan söylememeyi, erdemli olmayı, hep kontrollü olmasını ve ayrıca hekimlik öğretti. Akhilleus Kheiron'dan öğrendiği hekimlik yeteneğini daha sonra Truva savaşı sırasında yaralılar üzerinde kullanacaktır. Akhilleus'un Kheiron'un yanında ne kadar kaldığı belli olmasa da Truva'ya onunla birlikte gelen lalası Phoiniks onu nasıl büyüttüğünü şöyle anlatır:
Tanrıya benzer Akhilleus, seni ben getirdim bu hale, canım gibi sevdim, yetiştirdim seni.Bensiz ne şölene gitmek isterdi canın, ne de evde yemek yemek isterdi,Oturturdum seni dizlerimin üstüne, etini keser, ağzına verir, dudaklarına uzatırdım şarabı.Göğsümde gömleğimi ıslatırdın boyuna, arsızlık eder şarabı püskürtürdün ağzından,Senin yüzünden neler çektim ben, neler. (İl. XI, 485 vd.)๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑
Anne Thetis birgün oğluna kaderini kendi seçebileceğini bildirir:İki ayrı kader götürecek beni ölüme;Burada kalır, savaşırsam Truva çevresinde,Tükenmez bir ün var, dönüş yok.Dönersem yurduma, sevgili baba toprağına,Ünüm olmasa da çok yaşayacağım,Ölüm öyle çabucak gelip çatmayacak. (İl. IX, 411 vd.) ๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑
Akhilleus Myrmidon'lar ve efsanevi iki atı ile birlikte (Xanthos ve Balios) Truva'ya gelmiş ve savaşın sonlarına doğru Paris'in okuyla ölmüştür. Yunanlılar deniz kenarında Akhilleus için bir mezar yaptılar. İçinde Patroklos ve Akhilleus'un küllerinin bulunduğu kabı oraya gömdüler.Thetis'in Akhilleus'un cesedini alıp Tuna Nehri'nin karşısındaki Beyaz Ada'ya (Leuke, Bahtiyarlar Adası) götürdüğü ve Akhilleus'un orada esrarengiz bir hayat yaşamaya devam ettiği bazı mitologlarca yazılmaktadır. Denizciler, bu adanın yakınından geçerlerken gündüzleri sürekli silah şakırtıları, geceleri ise kadeh tokuşturma sesleri ve hiç bitmeyen bir şölenden yükselen şarkıları duyuyorlardı.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑
Bazı mitologlara göre Menelaos'un karısı, güzel Helena bu adada Poseidon ve diğer tanrıların huzurunda Akhilleus'la evlendi. Bütün ölümlüler için üzerine ayak basılması yasak olan bu adada bir oğulları oldu. Euphorion adındaki bu doğa üstü kanatlı varlığa daha sonra Zeus aşık oldu. Ama aşkı karşılık görmedi. Euphorion, Zeus'tan kaçtıysa da Zeus ona Melos adasında yetişti ve kendisinden kaçtığı için kızarak yıldırımlarla onu öldürdü. Adanın perileri ölüsünü alıp gömdüler. Ama öfkeli Zeus, perilere kızdı ve hepsini birden kurbağaya dönüştürdü. Herkeslerle yatmaya çalışan bu sapık zihniyetin tanrı ile bağdaştırılmasınında bir anlamı var muhakkak.Fakat bazı mitler o kadar akıldışı ve komik ki, o dönemin insanları buna nasıl inanmış şaşakalıyorsunuz. Tuhaf bir ipucu vereyim yine siz insanlarla ilgili olarak;Allah'ın tek ve bir olduğuna inanmak zor gelir de, tanrı yerine kendi yaptığınız putlara, doğaya, nesnelere, uıydurup ardından kendiniz de gerçeği bilsenizde bu tür şeylere inanmak daha işinize gelir nedense. Bir Allah'a inanmaz, yüzlerce tanrıya inanır insan; hakikaten tuhaf.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑

Neyse, Büyük İskender'in kendisine Akhilleus'u örnek olarak aldığını da eklemeliyim sözlerimin arasına. Napolyonun da Büyük İskenderi. İşte böyle sayın okuyucu, Eris'in ortaya attığı elma ile ilk güzellik yarışması başladı.Yarışanlar hakkında biraz bilgi verip bu mitoloji faslını kapatacağım şimdilik..
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑
ATHENA
Zeus'un bilgelik ve akıl tanrıçası Metis'ten doğan kızıdır.Efsaneye göre Metis hamile kalınca,Gaia Zeus'u uyarmış ve Zeus'da Metis'i yutmuştur.Athena'da silahlarıyla birlikte Zeus'un başından çıkmıştır.Bu nedenle Zeus'un kişileşmiş aklı olarak da kabul edilir.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑(devam edecek)

Hiç yorum yok: