B'ölüm -73-(72.bölümden devam)


๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ B'ölüm -LXXIV-๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

"Belki " diyordu mektubun sonunda" bir daha görüşemeyeceğiz ama bu aşk için ölüm, ödenmesi gereken  küçük bir bedel. Seni hep seveceğimi bil."

Hüseyin;  yetimhaneden izin alıp bir ay boyunca bebeğiyle annesi ve babasının yanına gitmişti. Herkese evlendiğini,annesinin ise çocuğunu doğururken öldüğünü söyledi.  Neden kimseye haber vermediği konusunda ise istemeye istemeye  anne ve babasına yalan söylemek zorunda kalarak.

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Eda, düğün fotoğraflarından tutunda, yasal olarak evlilik cüzdanı kayıtları dahil olmak üzere bebek doğum belgesi,vs gibi insanların yasaları gereğince ne gerekiyorsa herşeyi halledip öyle ayrılmıştı. İki jin-tou’nun kendisine  kurduğu tuzağı başından beri biliyordu. Ama  o taşı ancak kendisinin alabileceğini de. Alem-i hayal’de  herşeyi kendisine göstermişlerdi.  İsa meşrebli  bir inanan olduğu için Allah kendisine hz Meryem’i üstat seçmişti. Ve Hz. İsa’nın  mukaddes annesi tarafından yetiştirildiğini öz babası dahil hiç biri bilmiyordu. Filozof taşını almanın bir yolu daha vardı. Güçlerini kaybetmeden bütün güçlerini  oğluna aktarmış, güçlerinin doğru zamanda  ortaya çıkması içinde zaman mühürüyle mühürlemişti. Hasankeyfe vardığında tapınağın koruyucularını geçip  Ephir’in mezarına ulaşmış, topladığı 7 yetimin gözyaşı şişesindeki gözyaşlarını taşın üzerine dökmüş ve almış, onun yerine “özgül ağırlığı olan kalp” yerine de- aşık kalbi-ni yani kendi  kalbini yerleştirmiş, Ehphir ile birlikte uykuya dalmıştı. Filozof taşını ise oğlunun içine, aşkla doğan varlığının en önemli varlığının içine Ekrem’e yerleştirmişti. Eğer biri bir gün  Ulu  Hisem’i uyandıracaksa artık emindi ki bu  ateş ve toprağın aşkla karışımından oluşan ve Ruhu Allah cc tarafından üflenen öz oğlu olacaktı.

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Sayın oku'yucu,aslında ilginç bir konu cinler ile insanların evlenme hususu. Bu konuda sizlerle paylaşabilecğeim bir kaç bilgi mevcut. 

Cinlerle evlenme konusunda İslam alimleri fikir biriliğine varamamışlardır. "Evet, cinlerle insanlar evlenebilinir" diyenler olduğu gibi, "Hayır, mümkün değildir" diyenlerde vardır. 

Beyhaki'nin senediyle Cabir'in nakliyle, Medineli bir kadının cinlerden bir dostu vardı. O, kuş şeklinde gelip, evinin duvarına düştü. Kadın ona, "İn de laflayalım" diyince o şu cevabı verdi: "Hayır olmaz! Mekke'de bir peygamber gönderildi; bir arada kalmamızı men etti ve bize zinayı yasakladı" 

Katde'den nakil, "Belkis'in annesi veya babasından biri cinlerdendi". 


İmam Şibli cinlerle nikahın mümkün olduğunu savunmaktadır. Şibli bu konuda şunları söylemektedir: 

"Hz.Peygamber'in, cinlerle evlenmeyi yasaklaması, fukahanın 'cinlerle insanlar arasında nikahlanmak caiz değildir', tabiinden bazı kimselerin bunu hoş karşılamaması, böyle bir şeyin mümkün olduğunu gösterir. Çünkü: "Mümkün olmayan bir şeyin cevazına veya meşru olmadığına hükmedilmez." demektedir. 



İmam Malik'in, 
"Cinlerden bir adam var. Bizden kız istiyor. Helal yoldan evlenmek istediğini söylüyor. Ne dersiniz?" sorusuna cevaben, 


"Dince bunda bir sakınca yoktur. Lakin ben şahsen bunu hoş karşılamam. Çünkü kadın cinden hamile kaldığı zaman 'Bu çocuk kimdendir?' diye sorduklarında, 'Cin'den', diye cevap verecektir. Ve bu yüzden müslümanlar arasında fesat alıp yürüyecektir." şeklinde cevap verdiği kaydedilmektedir. 


İmam Şibli, cinlerle evlenmenin mümkün ve vaki olduğunu kabul etmekle beraber, buna engellerinde bulunduğunu belirterek insan neslinin insanlarla evlenmekle olacağını belirtiyor. Ancak, "İnsanla, cin arasında bir aşk meydana gelir de, insan evlenmek zorunda kalırsa, o zaman iş değişir. "Zararından kurtulmak için evlenebilinir" diyor ve "Yinede zararından kurtulunmaz "diye ekliyor. 


Sealibi, "İnsanlarla cinler arasında evlenmek ve çoluk çocuk sahibi olmak mümkündür"

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Peki İslama göre Cinler, etkileri ve yapılması gerekenler nelerdir?

İSLAMA GÖRE CİN, SAR’A, SİHİR ve BÜYÜ
İSLAMA GÖRE CİN, SAR’A, SİHİR ve BÜYÜ 
( Ahmet Nurettin’in yazmış olduğu bu kitap, 327 sayfadan oluşmaktadır.
Cinler, duyularla idrak edilemeyen, insanla melek arasında yer alan, insan gibi bilinç ve iradeye sahip ve yaptıklarından sorumlu, ateşten yaratılmış görünmez varlıklardır. Sözlükte cin, örtülü, gizli şey anlamlarına gelir.
Cinlerin varlığı Kur’an-ı Kerim ve sünnetle bildirilmiştir. 
Turunç bulunan eve cin girmez. Bu yüzden Hanefi Hazretleri, kendisine cin musallat olanlara “Evinde turunç bulundur. Çekirdeklerinden de tespih yaparak üzerinde taşı” demiştirler. 
“Cinler üç çeşittir: 
1. Kimisinin kanatları vardır, havada uçarlar. 
2. Kimisi yılan ve akreplerdir. 
3. Kimisi de konar-göçer olanlardır.” Hadis-i Şerif 
“Şeytan, üzerine Allah’ın adı zikredilmeyen (besmele çekilmeyen) yemeği kendine helal sayar.” Hadis-i Şerif 
Yemeğinin son lokmasına kadar Besmele çekmeyen adam son lokmasına da Besmele çekince ( Bismillahi evvelehü ve ahirahü) Rasülullah (SAV) “Şeytan onunla yemeğe devam etti. Ne zaman ki Allah’ın adını zikretti, şeytan karnındakileri hep kustu” buyurdu. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinler soğuktan ve sudan etkilendikleri, hatta zarar gördükleri için sıcak yerlerde; Müslümanları temiz, Müslüman olmayanları ise pis yerlerde yaşarlar. 
Çöller vadiler, harabeler, terkedilmiş yerler, mezarlık, hamam vs yerler cinlerin yaşadıkları mekanlardır. 
Cinlere istedikleri şekle girme izni verilmiştir. Cinleri biz; 
1. Kendi asli şekillerinde, 
2. İnsan şeklinde, 
3. Çeşitli hayvan şeklinde görürüz. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinlerle dost olmaya hiç özenilmesin. Çünkü cinlerin getireceği zarar, yararlarından daha çoktur. Cinlerle ilişkiye girenlerin ya hasta olmuş, ya da delirmiş oldukları örülmüştür. Son nefeste (Allah korusun) imansız gitme tehlikesine yol açabilirler. 
Cinlerin çeşitli şekil ve suretlerde insanlara görünmelerinin asıl sebebi, onlardaki büyüklenme, şımarıklık, alt etme ve üstün gelme gibi sıfatlardır. Bu çirkin sıfatlarından dolayı da kendi aralarında da sık sık kavga ederler. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

İnsanlar cinlerden nasıl korkup çekiniyorlarsa, cinler de insanlardan aynı derecede korkup çekinirler. İnsan son derece güçlü ve dayanıklı yaratılmıştır. Sonra insan ruhunun üstünlüğü ve meleklerinin çokluğu, onun üstün olmasını gerektirmiştir. Yeryüzündeki eserler, insanlar tarafından oluşturulmuştur. Cinlerin, hiç elle tutulur eserleri yoktur. Bu da insan için bir üstünlüktür. 
Cinlerin ömürleri sanıldığı gibi uzunda değildir. İnsanlar tarafından azarlanırlarsa telef olurlar. Bu nedenle cinler, insanlara karşı haset ederler. Böylece insanlara zarar vermeye çalışırlar. Fakat özellikle, mücadeleci, iradesi güçlü, inatçı ve Allah’ın veli kulları, cinlerin en çok korktukları insanlardır. Bunlara karşın iyi ve merhametli Müslüman cinler vardır. Müslüman insanlara yardım etmek isterler ama onlardan korktukları için onlara yanaşmaktan çekinirler. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinlerin insanlara ezeli düşmanlıkları vardır. Bunun sebebi, babaları İblis’in Allah (c.c)ın secde emrine uymaması sebebiyle kovulanlardan olması, bunun sebebini Hz. Adem olarak görmeleridir. Bu yüzden insanlara zarar vermek isterler. 
“Size, şeytanların kimlere inmekte olduklarını haber vereyim mi? Onlar günaha düşkün her yalancıya inerler.” (Şuara / 221-222) 
Şeytanlar, küfre düşürerek kendilerine bağladıkları insanları öldükten sonra da rahat bırakmaz; bedeni çürüyüp toprağa karışıncaya kadar onun ruhuyla, tıpkı çocukların topla oynadıkları gibi oynarlar. Bu Allah’ın kafirlere berzahtaki cehennem azabını tattırmadan önce verdiği başka bir azaptır. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

“Şeytan, insan oğlunun damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşır.” Hadis-i Şerif 
Cinlerle evlenmek mümkündür. Fakat Hanefi alimleri, cinlerle insanların evlenmesini kerih görür, böyle bir evliliğe izin vermeyen, bununla beraber evlilik meydana gelmişse, bunu da hükümsüz sayanlar grubunu oluştururlar. 
Cinler uzak mesafelerden ve geçmişten haber getirebilirler, ama bu haberlerinin doğru olacağı kesin değildir. Olayları hayal ettikleri gibi, yalan anlatırlar. 
Kızı kaybolan adam şeyh Abdülkadir Geylani Hazretlerine gider, olanları anlatır. O’da “Kerh’in harabelerine git, ‘Bismillah, Şeyh Abdülkadir’in niyetine’ diyerek bir daire çiz ve oraya otur. Bir müddet sonra cinler, sonra da onların padişahları gelecek. Seni benim gönderdiğimi söyleyerek, derdini anlat” der. Adam, Şeyhin dediklerini yapar, anlattıkları gerçekleşir. Çizdiği daireden içeriye giremeyen cinlerden sonra padişahları gelir. Adam cine Şeyh tarafından gönderildiğini söyleyince Cin, adama derdini sorar. Adam da kızının kaçırıldığını söyler. Cinlerin padişahı “Bunu hanginiz yaptınız” diye diğer cinlere çatar. Marid adında bir cin kızla gelerek, onu çok güzel bulduğu için kaçırdığını söyler. Padişah tarafından Marid’in boynu vurulur. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinler, insanların ilim meclislerinde bulunurlar. 
Cinler de ilim ve irfan az, manevi incelikleri anlamakta da kudretsizdirler. 
Cinler, bedenine girdikleri insan ve hayvan gibi konuşurlar, kimisinin sesi daha kalın veya ince olduğu için bazısının bedendeki sesleri aynı çıkmaz. 
İnsanlar, cinleri göz hapsine alabilirler. Cinleri gördüklerinde, gözlerini kırpmadan, sağa sola bakmadan sadece cine bakarlarsa, cin kaçmak için o insanın bakışlarını çevirmesi için telaşlanır; çünkü korkarlar. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Muhannesler, yani kendisinde hem erkeklik ve hem de dişilik belirtileri olanlar cinlerin çocuklarıdır. Hayızlı iken kadın cinsel ilişkide bulunur, hamile kalır ve çocuğu olursa, işte bunlar muhannes, yani cinlerin çocuğu olurlar. 
Cinlerin sebep oldukları bütün hastalıklara cin çarpması denir. Bu hastalıklar ya bedende fonksiyon ya da davranış bozukluklarına sebep olurlar. Bunlar ilaçlarla ya da Medine hurması, turunç, limon ve çörek otu ile iyileştirilir. Bu hastalara Kur’an-ı Kerim okunduğunda nur soğuk olduğu için buna dayanamayan cinler hastayı terk ederler. 
Sar’a hastalığı sebebi bilinene ve bilinmeyen diye ikiye ayrılır.

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

 Sebebi bilinen sar’a bedeni bir arızadan kaynaklanır. Sebebi bilinmeyen ise cinlerden kaynaklanır. Bunun delilleri: 
1. “Riba (faiz) yiyenler, (kıyamet gününde) ancak şeytanın dokunarak çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar.” 
2. Namazda nerede kaldığını unutmak şeytandandır. 
3.Kardeşinde delilik olduğunu söyleyen adamın kardeşine Rasulullah (S.A.V) Efendimiz şu sure ve ayetleri okumuştur: 
a. Fatiha Suresi 
b. Elif-lam-mim 
c. Bakara/ 163. Ayet 
d. Ayete’l Kürsi 
e. Amener’r-Rasulu 
f. Al-i İmran/ 17. ayet 
g. A’raf/54. Ayet 
h. Müminün / 118. Ayet 
i. Cin suresi / 3. Ayet 
j. Saffaf / İlk 12 ayet 
k. Haşr Suresinin son üç ayeti 
l. İhlas 
m. Felak 
n. Nas Sureleri 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cin çarpması ve sar’anın sebepleri: 
1. Cinlerin insanlara aşık olmaları 
2. Sihir ve büyü 
3. Cinlerin üzerine soğuk veya sıcak su dökmek 
4. Yer yarıkları ve haşarat deliklerine akıtmak 
5. Cinlerin üzerine yüksek bir yerden düşmek veya bir ağırlık düşürmek 
6. Cinlerin keyfi tutumları 

Cinler kibir ve düşmanlıkta ileri giden varlıklar oldukları için, kendisine aşık oldukları insanlarla ilişkiye giremediklerinde, onları hastalandırır veya öldürürler. 
Kendisine sihir ve büyü yapılan insanlar ya hastalanır ya evinde huzursuzluk duyar ya da kazancında eksilmeler oluşur. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Akşam sokağa su döken delikanlı, “vay anaam” diye ses işitir. Geceleyin yattığında kapısını bir genç kız, biri yaşlı ikisi genç üç adamın açtığını görür. Kız, “ayağıma su dökerek beni topal bırakan bu” diyerek delikanlıyı gösterir. Gençler delikanlının ensesine vurur, ağzını burnunu kanatırlar. Aradan birkaç gün geçtikten sonra kız gelir ve çok güzel bulduğu bu cin kızla delikanlı evlenirler; iki çocukları olur. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Ebu Bekir el-Cezairi, küçükken ablasıyla iple hurma salkımlarını evlerinin altından dama çekerken, ablası yanlışlıkla salkımı düşürdü. Ondan birkaç gün sonra ablası geceleri boğazı sıkılarak uyanmaya başlar. Bir gün ablasının ağzından, hurma salkımının üzerine düştüğünde nasıl rahatsız olduğunu anlatır. Bu boğaz sıkma işkencesi on yıl sürer ve bir gün uykusunda cin, kızı boğarak öldürür. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinlerin insanların bedenine girmesini kolaylaştıran etmenleri: 
1. Aşırı kızgınlık ve öfke 
2. Aşırı korku ve heyecan 
3. Aşırı şehvet 
4. Aşırı gaflet 
“Bir mümin kulun, sırf Allah rızasını istemek için yuttuğu öfke yudumundan, Allah katında sevap bakımından daha büyük bir yudum yoktur.” Hadis-i Şerif 
Bilinçli bir Müslüman, cinlere ve şeytanlara, kendisine hükmetme fırsatını hiçbir zaman vermez. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinler insan bedenine ağız, burun, kulak ve rahim yoluyla girerler. 
Çarpılan kimse, çarpılmanın cinlerden olduğunu anlarsa, hemen su dökünmelidir. 
Cin çarpması üç aşamalı bir yöntemle tedavi edilirler: 
1. Tedaviye hazırlık ve teşhis 
2. Tedavi 
3. Tedavi sonrası 
Bazı sorular sorulan cin çarpmış hasta, bir odaya alınır. Bir bardak suya Saffat süresinin ilk on ayeti bir defa, yine aynı sürenin 158. Ayeti yedi defa okunur. Sağ elin şahadet parmağı bardağın içindeki suya değdirilir. 
Tedavi eden sağ elini hastanın başına temas ettirerek, rukyeyi yüksek sesle tane tane okumaya başlar. Rukye, tedavi amacıyla hastaya okunan süre ve ayetlere denir. 
Rukye okunurken hasta saldırganlaşır. Bunun sebebi rukyeden cinin rahatsız olmasıdır. Cin ile hastanın ağzıyla konuşularak, onun insanı terk etmesi istenir. İslam anlatılır. Cin gene çıkmazsa dövmekle tehdit edilir. Hastanın omuz, sırt, bacak ve kol bölgelerine vurulur. Cin bu sırada çok acı duyar. 
Eğer bunlara rağmen çıkmazsa cine lanet okunur. (Allah’ın, meleklerin ve insanların laneti) 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cin, hastayı terk ettikten sonra geri dönmesini engellemek için günahlardan uzak durmaları, namaz kılıp, sürekli abdestli bulunmaları tavsiye edilir. 
İslam Dini’nin temeli iman, direkleri namaz, duvarları hac ve zekat, kubbesi Allah yolunda mal ve can ile cihat ve süsü güzel ahlaktır. 
“Ümmetimden bazı kimseler çıkacak, bunlar zina etmeyi, ipek elbise giymeyi, şarap içmeyi, çalgı aletlerini çalarak eğlenmeyi helal sayacaklardır.” Hadis-i Şerif 
Büyü, din dışı dua ve hareketlerle insan, hayvan ve tabiat olayları üzerinde bir çeşit tasarrufta bulunmak demektir. 

İslama göre sihir ve büyünün aslı ve temel kaynağı cin ve şeytanlardır. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Cinler, büyülerinin yerine gelmesini isteyen insanlardan şunları yapmasını isterler: 
1. Kuran ayetlerini ayaklarının altına yazmak 
2. Kuran’ın üzerine oturmak veya apış arasına bağlamak 
3. Ayetleri pis olan şeylerle yazmak 
4. Ayetleri ayak altlarına bağlayıp tuvalete girmek 
5. İdrarıyla abdest almak 
6. Ateşe, güneşe secde etmek 
7. İçki, uyuşturucu, homoseksüellik, mahremiyle ve hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek 
8. Hiç yıkanmayıp saç, sakal ve tırnak kesmemek 
9. Kızını karısını cinlere teslim edip küçük çocuk kesmek ve bazı organlarını yemek 
10. Kan için, cin ve şeytanlar için kurbanlar kesmek. 
“Onlar (sihirbaz ve büyücüler) birine ancak Allah’ın izni ile sihir yaparak zarar verebilirler.” Bakara/ 102 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Sihir ve büyüyü, yapan, yaptıran, yapılmasına sebep olan herkes günahında ve cezasında ortaktır. 
Peygamber (SAV) Efendimize büyü yapılmış, bu yüzden hasta olmuştu. Cebrail (a.s) kendisini büyüleyenin sihir düğümünü kuyuya attığını söyledi. Düğüm çözülünce kendine geldi. 


İbadetleri çok olduğu için nuru çok olan insanlara büyünün tesiri çok az olur. İbadet nuru az olanlarda ise büyünün tesiri çok fazladır. 

“Bir kahine gidip de ondan bir şey soranın kırk gün namazı kabul edilmez.” Hadis-i Şerif 

“Üç sınıf insan cennete giremez: 1. Devamlı içki içen 2. Büyücünün sözlerine inanan 3. Yakınlarıyla ilişkiyi kesen” Hadis-i Şerif 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Kuran ile sihir ve büyü etkisiz kılınabilir. 
İnsan hangi dinden olursa olsun, uzun süre metotlu bir şekilde aç kalırsa, su üstünde yürümek, havada uçmak, ateşe girip yanmamak gibi acayip işleri yapabilir. Çünkü; 
“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm/ 39 
Azimet, büyü yapma ve cinleri davet etme amacıyla düzenlenmiş dua demektir. 
“Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayacaktır. Kafirler hoş görmeseler bile.” Saf/ 8 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Büyü çeşitleri: 
1. Öldürme büyüsü 
2. Hastalık büyüsü 
3. Nefret ettirme ve ayırma büyüsü 
4. Muhabbet ve birleştirme büyüsü 
5. Kadın ve erkekliği bağlama büyüsü 
6. Kanama büyüsü 
7. Delirtme büyüsü 
8. Hamileliği önleme ve düşük yaptırma büyüsü 
9. Hayvanları öldürme büyüsü 
10. Bir hırsıza çaldığı şeyi geri getirme büyüsü 
11. Evinden kaçan insanları geri getirme büyüsü 
12. Bir yeri harap etme ve içinde oturanları göçe zorlama büyüsü 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Karia ve Hümeze Sureleri de cinlere müthiş azap verir ve onların yanmasına sebep olur. 
Göz değmesi için okunacak sureler: 1. Fatiha suresi 2. İhlas 3. Felak 4.Nas sureleri 5. Ayetel kursi 6. Kalem suresinin 51. Ve 52. Ayetleri 
Kalem suresinin 51. Ayeti ile bu dualar temiz bir kağıda yazılarak muska şeklinde küçük çocuklara asıldığında nazarı önler. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Berzah alemi, ruhların dünyaya gelmeden önce eğleştikleri ve öldükten sonra da varacakları aleme denir. 
Ruh çağırma seanslarında, gelen ruh değil, bir cin veya şeytandır. Bunun ispatı kendisine Kuran okutmak istediğinizde ya da siz okuduğunuzda savuşmalarıdır 
Hipnoz edilerek önceki hayatları (İslam’da reenkarnasyon yoktur) hakkında bilgi alınmaya çalışan insanlar, o anda içlerine giren cin tarafından konuşturulur. Yani, önceki bedenini anlatan, bunda doğru değildir. Çünkü, o olayları içine giren cin anlatır. 
Hipnoz, yapay bir uyku halidir. Hipnoz yoluyla uyutulan kimseleri cinlerin musallat olarak, hastalandırdıkları görülmüştür. Başarı için; iman, irade, azim, gayret, sabır, sebat gereklidir

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩(Devam edecek)