Bölüm -57-(56.Bölümden devam)

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ B'ölüm -LVII- ๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑(56. Bölümden devam)
Şaşkın bir ifadeyle gözlerini sımsıkı kapamış olan Ervin, birden başının dönmeye başladığını hissetti. Sonra her şeyin dönmeye başladığını o kadar korkunç bir hızla dönüyordu ki her şey kendini yere bıraktı. Gözleri iyice kararmıştı kendisini hiç iyi hissetmiyordu. Derken, “Ervin , uyan, uyan..Uyuyakalmışsın” seslenişiyle gözlerini açtı. Ordaydı her şey işte, duvar kenarına çekilip babasını ve diğer ekip elemanların çalışmasını izlerken uyuyakalmış olduğunu anladı. Demek bu da bir Rüya . Neden iki gündür tuhaf rüyalar görüyorum. Üstelik Rüyadan çok gerçek gibi.Hatta gerçek olduğuna yemin edebilirim diye düşünüyordu. Sonunda kapıyı açmanın bir yolunu bulan babasıyla birlikte, kapıdan içeri girmeye hazırlandılar. Kapıdan geçerken sellsozo’nun yüzü ikiye ayrılmıştı. Ervin babasını takip ederek içeri girerken kapının sağ kanadında kalan yarı yüze baktı. Kapıdan içeri giriyordu ki, gözün oynadığını gördü. Baba, bak gözü…cümlesini tamamlayamadı. Çünkü içeride gördükleri gerçekten de Süleyman Şahın hazinesi gibiydi. Herkes, hepsi babası dahil ağızları bir karış açık, gördüklerine bakıyorlardı. Oysa Anadolu’da daha nice hazineler gizliydi.

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑
Sayın Oku’yucu hazinelerden bir kaçının öyküsünü olduğu gibi aldım sayfalarımın arasına. Seninde bakıp görüp inceleyip bulabilmen için kendi içindeki hazineleri. Üzerinde yaşadığın toprakların gerçekten de neden bu kadar önemli olduğunu anlayabilirsin birazcık daha böylece, umuyorum ki, bunun değerini de bilirsin.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑
Antalya'nın Elmalı ilçesinde bulunmuş yüzyılın definesi olarak adlandırılan hazine.
M.Ö. V. yüzyılda Persler'in Yunanistan'ı istila etmelerinden sonra Atina Şehir Devleti'nin önderliğinde Akdeniz Çevresi şehirlerinden oluşan bir birlik (Ati-Delos Deniz Birliği) kurulmuştu. Bu birliğin bir merkezi ve bütçesi vardı. Her ülke kendi bastığı gümüş sikkeden kendi gücü oranında bu birliğe katkıda bulunuyordu.
1984 yılında Elmalı'nın Bayındır Köyü'nde yapılan kaçak kazılar ile bulunan yüzyılın definesi Elmalı Sikkeleri, o bölgede bulunan bütün şehir devletlerinin paralarını içeriyordu. Söz konusu sikkelere yüzyılın definesi denilmesinin en önemli nedeni de Yunanlılar'ın Persler'i yendikleri için bir anı parası çıkarma kararı almalı ve normal olarak o zamanın para birimi için en fazla 4 drahmi değeri biçilirken; anma nedeniyle 10 drahmililk paranın çıkarılmış olmasıydı. (10 drahmi'lik para=Dekadrahmi)
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑
İnce işçiliği ve dünyadaki azlığıyla değeri artan dekadrahmiler, Elmalı Definesi'nin bulunmasıyla hem dünyada bilinen Dekadrahmi sayısı iki katına çıkmış hem de insanlık tarihinin bilinmeyen önemli bir bölümü aydınlatılmıştır. Çünkü 1984 yılına kadar tüm dünyada yalnızca 13 adet Dekadrahmi'nin varlığı bilinirken, Elmalı Definesi'nde bunlardan 14 adet bulunmuştur.
Oldukça önem taşıyan böylesi değerli bir kültür mirası kaçak kazılar sonucunda Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçırılır. Ardından geçen uzun süreler sonucunda ve yoğun diplomotik girişimler ile hazine tekrar ait olduğu Anadolu topraklarına geri dönmüştür. Bugünlerde de Elmalı Hazineleri Müzesi'nde sergilenmeyi beklemektedir.
Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Karun Hazineleri’ni son beş yılda 769 yabancı turistin ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yaklaşık olarak 2500 yıllık bir geçmişi olduğu varsayılan hazine.
Uşak Toptepe Tümülüsünden kaçak kazıyla 1965 yılında bulundu. Metropolitan Müzesinde sergilenirken gazeteci Özgen Acar tarafından izi bulundu. Dönemin Kültür bakanlığının uyarılması sonucu yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda Türkiye'ye 1993'de geri getirildi.

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑

En değerli parçası olarak kanatlı denizatı broşun bilinmektedir.
Kaçak olarak kazı yapanlarda, satanlarda hep talihsizlikler yaşadıkları için halk arasında da hazinenin laneti var olarak kabul edilir.
Dünyada eşi bulunmayan hazineye olan ilgisizliğin tanıtım eksikliğinden kaynaklandığı belirtiliyor. Uşak İl Kültür ve Turizm Müdürü Şerif Arıtürk, “Son beş yılda otellerimizde 16 bin 762 yabancı konaklamış. Bunlardan sadece 769’u müzeyi ziyaret etmiş.” diyor. Çoğunluğu M.Ö. 7. yüzyılda kullanılan, yüzlerce altın sikkeden oluşan Karun Hazineleri, parayı icat eden Lidyalılara ait. Uşak’a 25 kilometre uzaklıktaki Güre köyünde 1966, 1967 ve 1968 yılında yapılan 3 kaçak kazıyla gün yüzüne çıkarılan hazine, o dönemde kaçakçılar tarafından Amerika’ya satılmıştı. 1985 yılında eserlerin 55 tanesi ABD’de Metropolitan Müzesi’nde sergilenince Türkiye Karun Hazineleri’yle ilgili çalışma başlattı. Müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı. Müze yetkilileri 6 yıl süren davayı kaybedeceğini anlayınca 1993’te ‘Karun Hazineleri’ni Türkiye’ye iade etti. Eserler, 1996’dan beri Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Yer sıkıntısından dolayı onlarca eserin üst üste istiflendiği müzede, 35 bin 573 tarihî eser bulunuyor. Bu eserlerin yüzde 10’u sergileniyor. Müzede Karun Hazineleri’ne ait 450 adet eserden 300’ü sergileniyor.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩ ( devam edecek)