๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑B'ölüm -VI-๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑(Bölüm 5'den devam)

2.İNCİ GÜN


Uyandı Sercan. Başı zonkluyordu. Garip bir rüya gördüğüne kendini inandırmaya çalışsa da kendisine yalan söylemeyi beceremeyenlerdendi. Bu yüzden, uyandığında; kendi dünyasında olmadığının iyice ayrımına varınca, eliyle yüzünü kapadı. “Uyumalıyım , hala rüyadayım..”, diye inatlaştı kendisiyle.” Şu an kendi dünyamda olmak için neler vermezdim ki?” ,diye geçirdi aklından. Sonra durdu; “ kendi dünyam dediğim yer ile ilgili ne biliyorum ki? Neredeyse hiç bir şey!” Birden kendini çok güvensiz hissetti. Hiçbir yere ait olmayan; sadece var olduğunun bilincinde; kendini ve kendisini çepeçevre kuşatan ne varsa her şeyi anlamlı kılmaya çalışan ama başaramayan bir mahlûk, bir yaratık, bir zavallı! gibi hissetti. “Var oluşum mu?” diye sordu kendine. “Var mıyım peki gerçekte? Saçmalama bunu kendine sorabiliyorsan elbette varsın. Bak şimdide kendini azalıyorsun!”, dedi kendi kendine yine. Bu ilginç olabilirdi, en azından bunları düşünüyorsa vardı. Birden bire COGİTO ERGO SUM ; ‘düşünüyorum öyleyse varım’ cümlesinin anlamına vakıf oldu. Bu cümle; kütüphaneden çıkarken kapının hemen yanındaki duvara asılı, ahşap renkli bir papirüste gözüne çarpmıştı. Kitabe ünlü isimlerin ünlü cümlelerinden ve Xentius adındaki bir filozofun yazıtıyla birlikte hazırlanmıştı.

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑

Sayın okuyucu sana, örnek olması ve öğrenmen için burada yer vereceğim yazıtı okuduğunda, bütün dinlerin, öğretilerin, disiplinlerin, doktrinlerin vs özünde yatan bazı temel cümlelerin damıtılmışlığını görebilmeni ve düşünmeni istiyorum. Tarihin her sürecinde siz insanlar, bulunduğunuz yeri haklı çıkartmak adına kendisinden hoşnut olacak şekilde ve olarak; bulunduğunuz dönem koşulları arasından en iyisi olmayı seçersiniz doğanız gereği, değil mi.? Örneğin; günümüzde insanlık en ileri seviyeye ulaşmış, aya çıkmış, bir sürü yeni icat ile-ki aralarında atom bombası bir sürü mekanik,biyolojik,stratejik silahlar gibi çeşitlemelerde dâhil olmak üzere - insanlığın en zirvesine yakın yerinde durmaktasınız? Evet. Ancak işin aslı, bu fikrinizi değiştirmeyecek olsa da üzerinde düşünmeniz adına iki örnekten söz edeceğim. İlki Sokrates. M .Ö. 469-399 yılları arasında yaşamış olan ünlü Yunanlı düşünür. Platon'un hocası olan Sokrates, yazılı hiçbir şey bırakmamış, tüm zamanını özellikle gençlerle felsefe tartışarak geçirmiştir. Görüşleri, tartışmaları yeni iktidarın temsilcileri tarafından beğenilmeyen Sokrates, 'yeni tanrılar icat ettiği, görüş ve tartışmalarıyla, gençleri baştan çıkardığı' gerekçesiyle ölüme mahkûm edilmiştir. Karısı Sokrat’ı ölüme götürürlerken ağlayarak;” kocacım seni haksız yere idam ediyorlar” dediğinde, sus be kadın haklı yere öldürseler daha mı iyiydi ,diyebilmiştir.
๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑(arkası yarın)