B'ölüm -38- (Bölüm 37'den devam)

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ B'ölüm -XXXVIII- ๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ (Önceki B'ölümden devam)

"Yaratıcı, O iki meleğin cezaları sona erene kadar dünyada kalıp büyü öğretmelerine ve imtihan aracı olarak insanların arasında kalmalarını emretti. Bazıları onlardan büyü, örneğin karıyla kocanın arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Oysa o iki melek;" Biz Allah'ın imtihan aracıyız, sakın kafirlerden olma" demedikçe kimseye sihir öğretmezlerdi :Bakara 102! ", diye Erkan'ın sustuğu yerden konuşmayı alıp yineledi Rahan tok sesindeki ürkütücü tonuyla. Sesi sanki yüzlerce yarasanın aynı anda uçmasından çıkan garip ve kıyıcı bir tizlikle çıkıyordu. Erkan hala olup bitene bir anlam verememiş, Büyük Usta Rahan'ın kendisine söyleyeceklerini bekliyordu sabırsızlıkla.

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑

"Büyük büyü kitabımız SETHİR bana dünyaya birinin indiğini söyledi.O beklenen düşman olabilir. Hemen araştırmaya başlamamız gerek..O ne pahasına olursa olsun bulunmalı yoksa..."dedi tıslamayla karışık sesiyle."Bu...Bu...Nasıl olmuş olabilir ki? ",dedi Erkan. 28 yıllık hayatında ilk defa bu denli şaşırmış, ürkmüş; Büyük Sırra, Sırların Sırrına, bu kadar yakın olduğunu hissetmişken bu gelişme hoşuna gitmemişti. Usta Rahan ;"Onu kesinlikle bulup..." Elini birden bire patlayan sesini bastırmak için ağzına götürdü. Sakinleşmeye çalıştı, öfkeden iyice küçülen gözleri; saldırma anına yakın sinsi bir yılanın gözleriydi sanki. Biraz kendine gelince devam etti konuşmasına:

"Seninle oturup bunu tartışacak değilim, zaman aleyhine işliyor.Çabuk hazırlan ve 'Kan Dostluğu'nun ayininden sonra direktiflerimi bekle!"diye buyurdu. Yanında beliren özel uşağın uzattığı şamdanı alan Erkan, hızlı adımlarla büyük salonu terkederken;büyü ayini başlamış,yaşayan insanlardan pek çoğunun unuttuğu Styxçe mısralar eşliğinde odasına doğruldu.


๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑


Odasında sessizce beklerken kendisini; özelllikle de geçmişini düşünüyordu.Kendisini şekillendirip, 'kendisi' yapan yaşadığı ya da yaşamadığı olayların tümü olan geçmişini.Bir insanı "o insan" yapan etkiler, daha doğumdan itibaren sıraya geçip o insanı oluşturacak etkiler olarak bekliyorlardı ve doğumdan itibaren sırayla,itinayla kendisini oluşturacak bir yontucunun el yordamıyla kendisini varediyordu. Ünlü heykeltraş Rodin; "bu kadar güzel heykelleri nasıl yapıyorsunuz sorusuna"Bir kaya parçasını alıyorum,fazlalıklarını atıyorum,geri kalan bu!"şeklinde cevap vermişti. Oturmuş, kolunu dizine, elini çenesine dayayıp uzaklara dalan birini, "Düşünen Adam" heykelini yapan birine yakışan bir cevapla.
Sanki hayat ve olasılıklar bir mermerin fazlalıklarını ustaca yontup,törpüleyip "o kişi" haline getiriyordu. Erkan evlatlık verildiğinde üç yaşındaydı. Doğduğu şehri ve gerçek anne babasını hiç hatırlamıyordu.Tek anımsadığı bahçede oynarken -acaba kendi evlerinin bahçesi miydi?-birden bire bir kadın ortaya çıkmış ve onu kucaklayıp koşar adımlarla kaçırmıştı.Hafızasındaki bölük pörçük görüntüler zaman kurtçukları tarafından tırtıklanıp tüketilse de; kendisini kaçıran kadının kokusunu, kalbinin atışını ve gelecekten esen esmer bir rüzgarla oynaşan kadının koyu saçlarını hatırlayacaktı yine de.

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑


Ardından bu büyük,dışarıdan terkedilmiş gibi görünen ama içi tıpkı bir karınca yuvası gibi hareketli dev sığınağa getirilmişti. Kendisiyle ilk ilgilenen Büyük Usta Rahan, o zamanlar Rehber Usta olarak görev yapmaktaydı. Alnında sinirlendiğinde ortaya çıkan damar görünmediği zamanlarda, müşfik bakışlarıyla, suskunluğun verdiği donukluk ürkütücü de olsa;kendisiyle ilgilenen tek kişi olması nedeniyle ona sadakatle bağlanmıştı.Erkan'ın bu koca sığınakta arkadaş duygusunu dolduran tek kişi oydu. Birden dalıp gitmiş olduğu geçmişin koridorundan şimdi'nin aymaz gerçekliğine geri döndü.

Rahan Usta'nın emirlerini beklerken yatağına oturmuş, odasının dört duvarındaki, küçükken kendisine korkunç gelen resimlere şimdi alelade bir bakışla göz gezdiriyordu.Ruhundaki sıkıntı göğüs kafesini çatlatacak kadar ağır baskı yapıyordu.Neden uyandırılmıştı?Neden GERİ SAYIM GÜNÜ bu kadar çabuk gelivermişti? Bu; savaşın başladığı anlamına geliyordu ve kendisi bu savaşta önemli bir rol oynayacaktı. Peki neden bunu bilmesine rağmen kendisini sıradan hatta ustalarla karşılaştırılacak olursa ikinci sınıf biri olduğunu duyumsuyordu yine de?...

๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ (devam edecek)