B'ölüm -72-(71.bölümden devam)


๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑ B'ölüm -LXXII-๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

 Zintu Rem, dünyaya geldiğinde kendisine izin verilen şekilde insan kılığına dönüştü. Ancak  bu kılık sadece gündüzleri geçerli olabileceği bir kılıktı. Geceleri  mutlak surette başka organik  şekillere bürünmek zorundaydı. Ya bir kediye, ya bir baykuşa ya da bir bitkiye. Eğer dönüşümü sırasında biri kendisini görürse onun kölesi olur o insanın dilediğini yapıp bedellerine de kendisi katlanırdı. Büyük büyük dedelerinden birinin insanlar arasındaki  masallarda yer alan bir lambaya sıkıştırıldığını  ve kendisine insanlar tarafından  pek çok işkenceler yapıldığı cinler tarihinde yaygın bir konuydu. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Dünyanın bir başka tehlikesi ise  cin tuzaklarının yer aldığı yerlerdi. Cin tuzakları belli mekanlar ve zamanlar dahilinde ruh kemirgenleri tarafından hazırlanırdı. Örümcekler gibi ağlarını atar ve yakaladıklarını yiyerek  yediklerinin güçlerini kendi güçlerine katarlardı. Daha önce kendileri gibi cin olan bu  kötü  cinler daha sonra iradeleri tam anlamıyla  İblis tarafından  esir alınmış ve onun köleleri olarak ona  kötülükte hizmet etmekle görevlendirilmişlerdi. İnsanların iradelerine sadece vesvese-fısıltılar kötülük yaptırtmayı emreden fısıltılar şeklinde insanların iradeleri ve güçleriyle  dünyada da bütün kötülüklerin kaynağı oluyorlardı. İradeyi ve  doğruyla yanlışı seçecek “bilinci” etkileyecek her türlü  metaryeli kullanabiliyorlardı. Örneğin  birine alkol kullanarak iradesini zayıflatıyor ardından  vesvese fısıltılarının gücünü artırıyor ve o insana diledikleir kötülü yaptırıyorlardı. Bazıları daha da aşırıya gidebiliyordu. İnsanlarda bulunan duyguları kullanıp o duygularla kendilerine pek çoğunu köle yapabiliyorlardı. Örneğin şehveti kullanıp insanlarla cinsel birliktelikler hatta tecavüzler gerçekleştirebiliyorlardı. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑

Zintu Rem, insnaların yaratılan herşeyden daha güçlü olmalarına rağmen  neden  bu kadar kolaylıkla cinlerin tuzaklarına düştüklerini anlamakta güçlük çekiyordu. Bu  aslını isterseniz insanlarında kolayca anlamayacağı bir soruydu. Zintu Rem, dünyadaki kendileri için kurulan tuzakları  büyü gücüyle ve bilgeliğiyle kolayca bertaraf edebilirdi. Hatta pek çok ruhsolucanı –ki en güçlü ifritler ve savaşçılar idi- kolaylıkla yenebilirdi. Yine de doğasındaki  mülayim ve iylik böylesi bir karşılaşmayı hiç yapmamayı seçmesine neden oluyordu. Tedbirli ve dikkatliydi. Dünyaya geldiğinde ilk olarak gideceği yeri tayin etti. Kısa bir süre sonra sular altında kalacak olan hasankeyf adındaki yerdeydi aradığı tapınak. Ama oray agitmeden önce  insanların “filozof taşı” dedikleri  Razemplak’ı alacağı ve yerine koyacağı özgül ağırlıkta bir başka kalp ile  7 yetimin göz yaşını bulması gerekiyordu.  Zintu Rem , bu yüzden gidebileceği ilk yer olarak bir yetimhaneyi seçti. Ve Ekrem’in babasıyla da burada tanıştı. 

๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑๑๑۩۞۩๑๑۩۞۩๑( Devam edecek)